2 Hafta evvel çok eski bir arkadaşımla biraz dertleştik. Eşinin babası 4. Aşama akciğer kanserinden yırttı, çok şükür. Arkadaşım bütün o süreç boyunca; aynı zamanda birlikte de çalıştığı eşinin ne kadar agresif, asabi ve saldırgan olduğundan bahsetti.
“Canım” desen “Canın çıksın” deme durumları; anlayacağınız… Ve arkadaşım, bu durumu kaldırmakta zorlanıyordu.
Ona; annemin 16 yıl kadar süren inişli çıkışlı hastalığı döneminde, kafayı salim tutabilmek adına yaptığım bir zihinsel teknikten bahsettim: Gerçekten aile hayatımızı ve işlerimi etkileyecek kadar sıkıntılı dönemler yaşıyordum. Annem bazen iyi bazen de gerçekten kötüydü…
Huzur bulduğumuz tek yer olan evde, kimsenin yaşamasını dilemeyeceğim çok zor ve yürek parçalayan durumlar yaşıyorduk.
“MUTLU HAYAT: Sürekli Mutluluk İçin 25 Basit Uygulama” e-kitabını size gönderebilmem ve
eğitim, etkinlik ve çok özel fırsatlardan tam zamanında haberdar olmak için:
Zor zamanlar hepimizin hayatında var
O zamanlar reklam yazıyordum. Bir başka deyişle hayatımı; markalar için yeni, eğlenceli, ilgi çekici fikirler bulup onları geliştirerek kazanıyordum. Böyle bir işi de ancak salim bir kafayla yazdıklarınıza konsantre olarak yapabilirsiniz.
Gün aşırı hastanelerde, koltuk üstünde, tavşan uykusuyla sabahlayarak geçirdiğim; çok sevdiğim bir insanın sürekli acı içinde olduğunu gördüğüm gecelerden sonra; benden işe gidip eğlenceli şeyler yazmamın beklendiği zor dönemlerdi.
Hepimizin hayatında zaman zaman can sıkıcı olaylar, üzücü hadiseler ve bizi endişelendiren ve hatta korkutan gelişmeler olabilir. Bu ya verdiğim örnekte olduğu gibi bir aile yakınının hastalığı, kaybı ya da işte yaşadığımız sıkıntılar veya maddi problemler olarak karşımıza çıkabilir. “Bu gibi durumlarda ne yapmalı da hayatımızın diğer alanlarında sağlıklı düşünmeyi sürdürmeli?” sorusu; danışanlarımdan da sık sık geliyor.
“Anda kalmak” bir seçimdir
Nasıl seçeriz anda kalmayı? Basitçe cevaplamak gerekirse; “Odağımızı belirleyerek” diyebiliriz. Hadi açalım: Hayatımızın her anında bir tek şey yapıyoruz. Ya çalışıyoruz, ya çocuğumuza bakıyoruz, ya dostlarla eğleniyoruz, ya birine yardım ediyoruz vb. Hayatımızın belirli bir alanında yaşanmakta olan bir sorunla ilgilenirken diğer alanlarda “dağılmamak” için; o anda ne yapmamız gerekiyorsa onunla ilgilenmeli.
Bunun için de düşüncelerimizi odaklamak önemli. Büyük sıkıntılarda bunu yapmakta zorlanabiliriz. Belirli bir alandaki sıkıntıyı, hayatımızın diğer alanlarına taşımak ve konuyla hiç ilgisi olmayan insanlara yansıtmak, tüm hayatı bu olumsuz enerjinin kısır döngüsüne hapsetmek anlamına gelebilir ve bu tüm ilişkilerimizi kötü etkileyen ve bizi iyice işin içinden çıkılmaz noktaya getiren bir durum olabilir.
Bu duruma düşmemek için; sıkıntılı 16 yıllık dönemde defalarca uygulayıp başarılı olduğum, çok basit bir teknik önerdim arkadaşıma. Kimisinin inanmakta güçlük çekebileceği kadar basit olan bu tekniğe “Şalter indirip kaldırmak” diyorum.
Şalter indirip kaldırmak
Gözünüzün önüne getirip de canınızı sıkmamak için detay vermeyeceğim. Yine de şu kadarını söyleyeyim. Her iki saatte bir doktorların girip çıktığı, annemin aldığı kırmızı reçeteli ağrı kesicilere rağmen çok acı ve büyük sıkıntı çektiği, neredeyse hiç uyumadığım gecelerin sonunda; hastane odasının tuvaletinde yarım yamalak saç baş yıkayıp işe gittiğim dönemlerdi.
Her sabah ve her akşam şunu yapıyordum:
Gözlerimi kapatıp yapabildiğim ölçüde zihnimi sessizleştiriyordum. Hemen akabinde boşlukta bir şalter imgeliyordum. Şalterin bir tarafında “Annem”, diğer tarafında “Reklâm” yazıyordu. Sabahları bu kısa meditatif durum sonrası imgelediğim şalteri “Reklâm” yazan yere indiriyor ve gün içinde neler yaptığımı hayal ediyor ve hep yaşadığım anın içinde kalmayı seçiyordum.
Akşam hastaneye dönmeden evvelse ya ajansta bir odada ya trafikte ya da hastanede annemin odasına girmeden evvel, sakin bir yerde yine zihin sessizleştirme ve şalter imgeleme sürecini yaşıyordum: Bu kez şalteri “Annem” yazan yere kaldırıp, onun her türlü ihtiyacına yetiştiğimi hayal ediyordum.
Bu teknik öylesine işe yaradı ki, annemin en ağır olduğu dönemlerde bile yazdığım reklamlarla ödüller kazandım ve bu başarım da % 90’a varan maaş artışları ve terfilerle ödüllendirildi. Öte yandan en yakın aile bireylerinin bile inanamadığı bir performansla annemin yanında durdum… Tam 16 yıl.
Etrafınızda olan bitenin sizi nasıl etkileyeceğine siz karar verirsiniz. Yeter ki şalteri indirip kaldırmayı daima hatırlayın. Hayattaki tüm iyilikler sizi bulsun; ne siz ne de yakınlarınız büyük sıkıntılar çekmesin inşallah. Daima anımsayın: Her ne olursa olsun enerjinizi de, ruhunuzu da yüksekte tutabilirsiniz çünkü bu sizin seçiminiz…
Kendinize yatırım yapmak ve dışarıdaki koşullar nasıl olursa olsun, odağınızı korumak konusunda çalışmaya arzuluysanız bana yazın…
Kafanızdaki şalterleri kullanmaya başladığınızda hayat çok daha kolay ve keyifli hale gelecek.
“MUTLU HAYAT: Sürekli Mutluluk İçin 25 Basit Uygulama” e-kitabını size gönderebilmem ve
eğitim, etkinlik ve çok özel fırsatlardan tam zamanında haberdar olmak için:
2 Comments
Buyuk bir metanet ornegi sergilemisiniz. Tebrik ederim. O anlamli sozlerinizin uzerine soz soylenmez kanimca.
Sağ olun.